20 Aralık 2011 Salı

Leyla İle Mecnun (Maya takviminin bitmesi)

maya takvimi 21 Aralık 2012'de bitiyor. bitmesinin nedenini öyle güzel bir şeye bağlamış ki Burak Aksak.. öyle bir ters köşe olduk ki..
of yaa niye böyle yapıyor bu çocuk her zaman ağlatıyor bizi.


-------
son mayalı: sen hiç sevdiğin birisini kaybettin mi delikanlı?, kaybetmişsin bakışlarından belli. hani böyle zamanı durdurmak istersin ya, o yokken günler geçmesin istersin, elinle tutmak, kavramak istersin zamanı, ama bunu yapamazsın. işte birileri en azından yapabilmeyi denemiş, buna saygı duymalı ve onların inancı ile dalga geçmemelisin, çünkü kimsenin inancı saçma değildir. ona inanmak için mutlaka bir sebebi vardır.
-------

8 Aralık 2011 Perşembe

Bu Defa Çok Fena*


küçük iskender'in bu son kitabına dün başlamıştım bugün bitti.
bundan bir gün önce de ağır abiler orkestrası'nı okumuştum.
bütün kitapları var hemen hemen bende. çoğunu da okudum.
efendim demek istediğim bunlar değildi.

Bu defa çok fena'yı okurken birkaç şiiri, birkaç mısrası çok hoşuma gitti yine benim.
bir şiirini paylaşmak istedim.


başkaya acele iki bilet

Kaç dil biliyorsun Benle o kadar konuş Gerisini hayat halleder
Her kelimen bir zahmet başka coğrafyadan olsun
Sen başka coğrafyadan o Etin kokun başka başka dil

Yahu benim dediğim o değil Sen üzgün gezegen ol diyorum
Bacakların güzel olsun Yüzün gözün önemli değil
Öpüşmesen de olur Beni zaten herkes öpüyor
Sevişmesen de olur Beni zaten herkes seviyor

Kaç dil biliyorsun Benle o kadar konuş Gerisini tanrı halleder
Yok öleceksen söyle başka sevgili bulayım eşten dosttan
Yani aslında ölmesen de olur Zaten herkes bugünlerde başka ölüyor
Herkesin de ölmesi de değil mesele Sen tüm aşka egemen ol diyorum
Sonra sarılır sarılır uyuruz Aman ne romantik ama ne

Bırak fincan kırılsın Tabaktaki fal ikimize de yeter
Bu gece kar yağacakmış Biraz üşürsem yalnızlığımız geçer
Hatırla dizlerine yatıp sana sorduğum sorulardan ilki:
Yıldız ibikli kaç tavuk çalabilir kalbin kümesinden bir tilki
Başka soruları düşünme Bu aralar nedense herkes başka fikirde
Gülün, karanfilin derdi yoksa o renk cümbüşleri ne diye

Ekose pantolonumu, spor ayakkabılarımı, yeni gömleğimi giydim
Başkasına gitmene gerek mi var Ben geliyorum seninle
Kaç dil biliyorsan o kadar uzaklaşırız Yol ve mevzu bulmak kolay
Bakarsın kötü arkadaş da ediniriz börtü böcekten itten kopuktan
Yahu benim dediğim o değil Bir anlasan gerisini başkaları halleder

Düşünsene oturup sabaha kadar bunları konuşmuşuz Yalnız ikimiz
Dışımızda başka kim varsa Hepsi kaybolmuş Medeniyetler seviyesinde

Kaç dil biliyorsun Benle o kadar konuş Gerisini sokak halleder

7 Aralık 2011 Çarşamba

Sezen Aksu şarkıları üzerine


Dün gece ardı ardına Sezen Aksu şarkıları dinlerken fark ettim.
Ben, ne Ada Vapuru'nu ne Oh Oh'u ne Rakkas'ı ne de Yalnız kulları'nı hiçbir zaman açıp dinlememiştim. Yani hani olur ya öyle radyoda çalar sen eşlik edersin. Ya da arkadaşlarla bağıra çağıra söylersin. İşte öyle benimkisi de.
Neden kendi hür irademle, kendi isteğimle dinlemediğimi düşündüm de;

Çünkü ben Sezen Aksu'yla Kaybolan Yılları'ma o Son bakış'ı atmayı seviyordum.
Sezen "işte biz o gün Tükeneceğiz" derken ben, Şu saniye'de "Pişman olduğun zaman dön" dediğim kişiyi beklemeyi seviyordum.
Sen Gidiyorum dediğin andan itibaren ben, ne zaman sana Hoşgeldin diyeceğimi hayal etmeyi seviyordum.
Üstünden seneler geçmesine rağmen ben Hala haber bekliyorum senden.
Kolay olmadı tabi sensiz geçen günlerim, aylarım, senelerim.. Kolay olmayacaktı da biliyordum.
Ama yine de içimdeki o umudu hep yaşattım. O çocuğu hep büyüttüm.
Bir gün bana Bırak beni derse eğer, işte o büyüttüğüm çocukta ölecekti içimde.

İşte o zaman kimse bana Gülümse demesin, çünkü sizin gibi olamayacağım artık.
Kimse bana "kolay olmayacak tabi Küçüğüm" diyerek avutmasın beni.
Kimsenin tesellisine, boş sözlerine ihtiyacım yok.
Sen ağlama demesin. En az onlar da benim kadar biliyorlar gözyaşlarının bir kadın için ne kadar değerli olduğunu.
Hiçbir zaman Seni kimler aldı diye Sitem etmemiştim. Şimdi de etmiyorum zaten.
Ben sadece.. Yani.. Yine yeni yeniden..
Bir şeyler olamaz mı demek iste..
Unut gitsin

Şimdi içinden Eskidendi, çok eskiden diye geçiriyorsun biliyorum.

Erkekler böyleler değil mi? Senin gibiler hep.
Ben bir seni tanıyorum da..

Yok yok kendime de kızıyorum tabi.
Bazen Tanrı istemezse diye bir kavram olduğunu unutuyorum.
Ve bu bana çok pahalıya patlıyor.

İkinci bahar'ında mutluluklar..


6 Aralık 2011 Salı

1 Aralık 2011 Perşembe

"insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar."

Ata Demirer - Tek Kişilik Dev Kadro 2


dün gece kasım ayının son filmini de izliyim dedim ama 1 saat film seçmekte zorlandım (her zamanki gibi).
sonra dedim dur şu ata demirer'i izliyim bari..biri çok komik değil demiş, bir idare eder, biri yine her zamanki gibi cem yılmaz'la kıyaslamış..
cem yılmaz'ın esprileri güzel, ata demirer'in taklit yeteneği olağanüstü.
taklit yapabilmesi için bilmem farkında mısınız da çok iyi bir gözlem yeteneğine sahip olması gerekir bir insanın. bu da ata'da fazlasıyla var.
arada uçurum gibi bir şey var olum nasıl cem yılmaz gibi olmuş diyebiliyorsunuz.
ikisi de bence kendi alanlarında çok çok başarılılar.
ata demirer'in trakya şivesi allahım o ne kadar komiktir öyle.
bu yüzden eyvah eyvah 1 ve 2'yi iki kere izledim.
ata'nın en çok kadın taklitlerine gülüyorum. çok da başarılı buluyorum.

hele şu kabinde don giyme faslı yok muydu? kadın dışarda nasıııı olduuuuuuuuuuuu.. diye seslenmesi.. ahah yarıldım ya.

bu dediğim alışveriş merkezi muhabbetinde geçti.. yükledim hemmen.



gecenin bir vakti saat 2'ye geliyor ve ben deli gibi odamda gülüyordum...

bu arada tek kişilik dev kadro 2'yi izlerken lütfen ilk 15 dakikasında "abi bu ne ya hiç gülmüyorum ben." diyip kapatmayın. asıl eğlence ondan sonra başlıyor.

-----

dünya rakı haftası 3-10 aralık'ta büyük bir coşku ile kutlanacak.
hatırlatayım dedim..