27 Mayıs 2011 Cuma

incir reçeli


vizyona girdi, çıktı ben izleyememiştim daha yeni izledim. çok merak ediyordum bu filmi. özellikle filmin içinde geçen bir şarkısını yani "duman"ı duyduğumdan beri.

evet bugün izledim. çok fazla merak etmeme değdi mi? tam bilemiyorum çünkü ben haftalardır film izlemedim, onun boşluğunu yaşayıp "ayy evet film harikaydı çok ağladım" diyip yanlış bir fikre de düşürmek istemiyorum sizi. lan sanki atomu parçalıyorum ha alt tarafı film izledim.
niye böyle sert girdiysem konuya bende anlamadım ya:)

spoiler vermek istemiyorum bu yüzden ortaya karışık bişeyler yazcam film hakkında.

sevdiğine dokunamamak, ona daha fazla yaklaşamamak kötü bir şey evet. filmde de bu güzel işlenmiş. adamın cinsel ihtiyacını karşılayamama gibi bir duruma düşmeden, sadece "kokunu bir kere aldım, onu hep arıyorum" demesi aslında bizlere her şeyi anlatıyor bence.

güzel bir filmdi, belki tekrar tekrar insanlar izlemeyecekler ama ben müzikleri ve tek bir sahnesi için bile tekrar izleyebilirim. o sahneyi demiyim şimdi eğer henüz izlememişseniz ama izleyecekseniz sizi filmden soğutabilir. ama ben o sahnede kaldım bi gözümde yaşlar tek tek yere damlıyor.

film afişi de çok güzel ya ben bayılmıştım bulursam alıcam.



filmin bence en güzel yerlerinden biri de "gül yapraklarıyla bir başıma" şarkısının çaldığı adamın masada tek başına oturduğu, vazoda güller, yerlerde kopardığı gül yapraklarıyla evde onun olduğunu düşünüp öylece saatlerce o masada oturmasıydı. şarkının hala etkisindeyim ben sizde dinleyin en az bir kere:)



herkes birilerini seviyor, bense birisini sevemem. sadece bir şeyi severim. o da incir reçeli...

filmden birkaç bişey;

bir şey söylemek sana göre değil,
sen bir şey söylemeden gidersin değil mi,
hem de öyle bir gidersin ki bırak yaşamayı insanın nefes alması bile yarım kalır.
sen o kadar bir şey söylemeden gidersin ki üstüne milyonlarca şey söylenir
sen bana bir şey söyleme, git.... sadece git...

***********

ben insanları arabanın camına vuran yağmur damlalarına benzetiyorum. bazen bir damla aşağıya doğru kayarken başka bir damlaya karışıp güçlenerek daha hızlı ilerler. bende sana karıştım aşkım. insanlar acımasız, savurgan… hiç bir şeyin sonu gelmeyecekmiş gibi davranıyorlar.

bir gün… şoförün camı açabileceğini hiç düşünmüyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder