Çağan Irmak bu filmini ne kadar beğenmese de ben bu filmi en sevdiklerim arasına koyuyorum. evet çok eski, oyuncular çok genç, belki çok fazla tecrübeleri yok. ama filmin anlatmak istediği hikaye çok gerçek, Rıza Kocaoğlu yani filmdeki adıyla Bahadır çok çok iyi bir sorunlu öğrenciyi canlandırmış ve beni kendisine hayran bırakmıştı. Taa seneler önce hemde…
filmi izleyenler bilir…son sahneyi…ağladınız sizde dimi?
Ben çok ağladım…Bahadır’a çok ağladım ben..
Bahadır elinde silahla polise doğru koşar...
ayakkabısının bağcığı açılmış...
ama farkında değil...
nasıl olsun ki...
elinde silah koşar Bahadır...
polise doğru koşar...
üstüne doğru...
ve...
ve bir an, çok kısa bir an Bahadır o çözülen bağcığa basar ve...
ve yere düşer...
tam düşmeden o polis Bahadır'a ateş eder...
ve onu vurur...
öğretmeni bir yandan bağırır ama kimse duymaz onu, kimse dinlemez...
ne diyordu biliyor musunuz o öğretmen...
silahı boooş!...silahı boooşş!
evet silahı boştu Bahadır'ın...
ama herkesi inandırmıştı dolu olduğuna..
ve Bahadır ölürken içinden neler söyledi biliyor musunuz...
"Garip… hep pamuk ipliği derlerdi, bense sadece bir ayakkabı bağcığına bağlıymışım yaşama. bahar geliyor. mevsimin ilk karıncası bu. yapacak çok işi var. şuna bak ne şirin. küçücük gövdesinde koskoca bir hayat var onun. ne kadar telaşlı. yaşama yetişmeye çalışıyor. benim de yapacak çok işim var. böyle boylu boyunca uzanmış ne yapıyorum ben? kalkmalıyım...kalkmalıyım...hooooop işte gökyüzü…harika…"
Ayakkabı bağcığına bağlı bir hayat…
Ayakkabı bağcığı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder